Seohyun - Grazia Eylül 2016 Röportajı “SEOHYUN, Who Are You?”
Kameraların odak noktasına yakalanmaya yabancı olan bir bayan. Ona iyice baktığımızda, gerçek Seohyun’u görebiliriz.
“Çıkışımın ilk günlerinde, uygun olmayan bir şey yapmamak için çok çaba sarf ediyordum. Ama son zamanlarda rahat olmayı öğrenmeye çalışıyorum. Bu şekilde hayatımın dengesini buluyorum”
SNSD Seohyun olarak yaşamak nasıl hissettiriyor?
Hahaha. Aynı, değişen bir şey yok... Artıları da var, eksileri de.
Eksileri nedir?
Eksileri çok fazla yok ama kalıplaştırmak sinir bozucu olabiliyor. İnsanların ön yargılı lafları oluyor. Seohyun şöyle.. gibi. Üstelik beni daha tanımaya çalışmadan. Bu durumun iyi yönleri de var kötü yönleri de.
Bize şimdiye kadar gösterdiğin görünümden farklı, çok şey var mı?
Eğer benimle zaman geçirirsen, düşüncelerin hızlıca değişecektir. Ama benimle ilk kez tanışan insanlara şimdiye kadar beni bildiklerinin o kadar olmadığını göstermem gerek. Şu şekilde düşündüğüm çok oluyor, “Ah, tekrar baştan başlamalı mıyım?” (Güler) Ne olursa olsun, bunu seven bir tarafımda var. Haha.
Peki gerçek Seohyun nasıl bir karaktere sahip?
Beni iyi tanıyan insanlar dürüst ve eğlenceli olduğumu söylerler. Ayrıca komik olduğumu. Bazense tuhaf olduğumu. Ama bu görünümler ilk başta görülebilen şeyler değil. Ve ilk başta, biraz utangaçtım. Dürüst olmak gerekirse şimdiye kadar ki imajımdan farklı, bir aptala olmaya yakınım. (Güler)
Ne olursa olsun, sen Seohyun’un zeki maknae imajının güçlü olduğunu söylüyorsan, bu hayatını doğru yaşıyormuşsun gibi gösteriyor. Peki hayatında edindiğin deneyimlerden en büyük sapma neydi?
Mmm... son zamanlarda Amerika’ya gittim, ve araba sürdüm.
Araba sürme pek sapma gibi gözükmüyor.
Ama ilk araba sürebilirim dediğimde herkes beni vazgeçirmeye çalıştı. LA şehir merkezi zor bir yer, orada araba sürmek kolay değil.
Amerika’da trafik kuralları ülkemizden farklı.
Evet. Sola sinyal vermeden sola dönmen gerekiyor. Ve ben araba süreceğim dediğimde Amerikan arkadaşım bana çok tehlikeli olduğunu söyleyerek içime korku saldı. Eğer polis beni kenara çekerse yolda durup ellerim yukarıda arabadan çıkmam gerektiğini söylediler. Bunun provasını bile yaptım. Hahaha.
Sürmek nasıl bir histi?
İyi bir moddaydım, açık arabada hızlı gittim. Trafik kurallarına iyi uydum. Kazasız belasız döndüm. (Güler)
Senin menajerin olmadan yalnız başına gezdiğini duyduk?
Menajerlerin her zaman yardım edip korumasını seviyorum ama bu zamanla beni de telaşlandırıyor. Sanki menajerim olmadan yapmam gereken her şeyi geç yapacakmışım gibi telaşlanıyorum, hayatımda da böyle. Bu yüzden bıraktım. Oraya vardığımda işleri teker teker kendi başıma hallettim. Bu şaşırtıcı derece eğlenceliydi.
Yakında yeni draman “Moon Lovers: Scarlet Heart Ryeo” yayına girecek. Bir çok genç ve popüler starlar kadroda var, şimdiden çok dikkat topladı.
Oyuncular çok iyi anlaştı, setteki hava MT (üyelik eğitimi) gibiydi. Ayrıca çok eğlenceli yerlerde çekimler oldu. Bu yüzden hepimiz bir araya geldiğimizde bu bir kaç gün yan yana olmamızı gerektiriyordu, böylece otomatik olarak yakın olmaya başladık.
Çekimlerden sonra herkes takılmak ve toplanmak için çok meşgul olmalı..
Benim karakterim 7.bölümde giriyor, bu yüzden çekimlere geç bir zamanda geldim. Diğer oyunculara geç katılmanın verdiği çekingenlik vardı. Ama herkes beni mutlu bir şekilde selamladı ve, “Neden şimdi geldin?” diye sordular. Bu yüzden alışması kolay oldu. (Güler)
Sanırım erkek aktörlerin oranı daha fazla.
Hahaha. Herkes çok nazik ve birbiriyle iyi anlaştı.
Bu sefer nasıl bir karakterle karşılaşacağız?
Benim rolüm Woohee, Later Baekje’nin son prensesi. Baekje ile düşman olan Taejo Goryeo’ya suikast için kimliğini gizleyen bir prenses. Bıçak dansı sırasında onu öldürmek için bayan şovmen(gisaeng) rolünde gizlice giriyor.
Sonunda duygusal Seohyun ile tanışıyor muyuz? (Güler)
Hahaha. Duygusaldan çok bakışlarıyla ölüm saçan Seohyun ile tanışacaksınız. Bakışlar “Ne olursa olsun onu öldüreceğim” bakışları. (Güler)
Gerçekten hayal bile edemedim.
Ajan ya da katil rolünde oynamayı gerçekten istiyordum. Sonunda hayalim gerçekleşti. Bunun için bıçak dansını ve ata binmeyi öğrendim. Eğlenceli hobiler buldum kendime. Biniciliği kendime çok uygun buldum. Onu almak istediğimi söyleyecek kadar atla yakın oldum. (Güler)
Şaşırtıcı bir şekilde hareketli olmalısın.
Dengeli olmaya yatkınım. Etrafta dolanmayı severim, ama evde yalnız olmayı istersem de yalnız vakit geçirebilirim. İzin gününde, arkadaşlarımla buluşup Han Nehrini keşfe gideriz.
İnsanlar orada seni tanımıyor mu?
Şaşırtıcı, beni gerçekten tanımıyorlar. Bunun sebebi bol kıyafet giymem ve maske takmam olabilir.
Onlarda şöyle düşünüyor olmalılar “Ne~Seohyun olabilir mi?”
“Oh şu kız Seohyun’a benziyor.” “Hey, imkansız Seohyun böyle görünmez!” Bu şekilde laflar duymuştum. Bazen yanlarına gidip “Ben Seohyun~” demek istiyorum. (Güler)
İlk katıldığın müzikal “Moon Embracing the Sun”dı.
Şarkıcı olarak hazırlandığımdan beri müzikallere ilgim vardı.Bir de oyunculukla ilgili belli belirsiz düşüncelerim vardı. Müzikalde oynamak için bir kaç teklif almıştım, ama düşünmeden katılamamıştım. Ara sıra, davetlerde Ock Juhyun unnie’nin müzikallerini izliyorum. Ve iyi yapabilir miyim diye güvenim yoktu. Sonra büyük bir hırsla oynadım.
Müzikalin çekici yanının ne olduğunu düşünüyorsun?
Müzikali ilk izlediğimde “Dünya bu şekilde nasıl var olabilir?” diye düşündüm. Ve şok oldum. (Güler) TV dramalarından daha farklı ve canlı. Duygular ortaya çıktığında, ve müzik araya girince çok etkileyici oluyor. Belli bir yanı belirleyemiyorum sadece onunla ilgili her şeyi seviyorum.
Günün birinde katılmak istediğin karakter var mı?
Tabi ki, çok var. Ama hep Wicked’deki Glinda rolünde olmak istemiştim. Gerçekten Glinda olmak istemiştim, hatta ses dersleri bile almıştım. Ve bir de Chicago’daki Roxie’de oynamak istediğim karakterler arasında.
Sanırım Glinda sana tam uyardı.
Değil mi? Hahaha
Sen SNSD üyesi ve müzikal oyuncususun, ve şimdi bir de dramada rol aldın. Bu enerji nereden geliyor?
Bu ara sıra değişir ama sanırım gücün büyük kaynağı aile. Ve benim 4 tane çocukluk arkadaşım. Onlarla olduğum zaman SNSD Seohyun değilim, insan Seo Juhyun’um. Kariyerim yüzünden, sürekli mükemmel bir görünümde olmam gerekiyor. Ama arkadaşlarımlayken normal bir insana dönüşebiliyorum. Yavaş yavaş uzaklaşabildiğim zaman sanırım bu iyileştirici ve enerjimi yeniliyor.
Çıkışının ilk günlerini düşündüğümüzde, senin dürüst ve doğru imajin unutulmazdı.
Doğrusu, o zamanlar kalbim “Çizginin dışına çıkamazsın” diye bağırıyordu. “Eğer zamanımı düzgün kullanamazsam hayatım mahvolacak” diye düşünüyordum. (Güler) Tabi ki o yönüm hala duruyor ama zaman geçtikçe bu aşırılığı yapmama gerek kalmadığını öğrendim.
Sonuç olarak kalbinin daha rahat olduğunu ifade etmek istedin sanırım.
Doğru, fakat gençken olan hayatımla ilgili pişmanlığım yok. Denedim ve cevabının o olmadığını öğrendim, ve bu şekilde büyüdüm.
Peki sıradaki hedefin nedir?
Filmlere katılmak istiyorum.
Son zamanlarda EXO Chanyeol ile oynadığın Çin filmi “Son I Married an Anti Fan” yayınlandı.
Bir sefere Kore filminde olmak istiyorum. Artık küçük bir kız değilim büyüyorum. Rol yapma yeteneğimi göstermek istiyorum. İnsanlar her zaman beni SNSD’nin maknaesi olarak gördü. Ama insanların benim farklı taraflarımı bilmesini istiyorum.
Başta, hadi onlara “Grazi” nın Eylül ayı sayısını gösterelim.
Bunu sevdim! İleride bunu daha sık yapalım. (Güler)
SEOHYUN’UN ZEVKİ
Olgun VS Şakacı
Mmm...Şakacı? Ben olgun yanımı sıkı çalışmayla oluşturdum.
Bacak Hattı VS Kas
Bacak hattı! Kas yapabilirsin ama bacak hattını yapamazsın. Bununla doğarsın.
Siyah VS Beyaz
Tabi ki beyaz. Beyaza hastayım. Dolabımın yüzde 80’i beyaz.
Daha Büyük Erkek VS Daha Genç Erkek
Büyük! Hiçbir zaman~ daha genç bir erkekle çıkamam. Bu benim karakterim değil! ~
Eng Trans: Sonexstella
Türkçe Çeviri: SNSD Turkey
